... SORUNU CÖZERSEN ONU BIR GÜN ICIN ÖZGÜR KILARSIN, BIR INSANA SORUNLARINI CÖZMEYI ÖGRETIRSEN ONU HAYATI BOYUNCA KENDINDEN EMIN KILARSIN. blog layouts

BIR INSANIN CAHIL OLDUGUNU BILMESI / ILME ATILMIS ILK ADIMDIR

Çarşamba, Aralık 20, 2006

MIGREN..



Migren nedir, nasıl başa çıkılır?

Migren, tüm dünyada hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen, sık rastlanan ve ağrılı bir hastalık.


Bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık gibi belirtileri olan bu hastalık, migrenli kişi ve ailesi için genellikle çok sıkıntı verir. Migren, ataklar sırasında kişinin tüm faaliyetlerini tamamen durdurabileceği gibi, ataklar arasındaki dönemde de yaşam kalitesini azaltabilir.

Halk arasında yarım baş ağrısı diye bilinen ve soğuk bir terleme ile birlikte gelip, başın ve yüzün yarısını kaplayan özel bir baş ağrısıdır. Ağrılar bazen dayanılmayacak kadar şiddetli olur. Birkaç dakika sürebileceği gibi saatlerce hatta günlerce devam eder. migren, herhangi bir hastalığın belirtisi olabildiği gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir. İrsi olanlar da vardır. Başın yarısında zonklamalar, bulantı ve bazen kusma görülür. Gözünün önünde siyah benekler, bulanık lekeler, uçuşur. Bazı kimseler, konuşmakta da zorluk çekerler. Ağrı geldiği zaman, karanlık bir odada sırt üstü yatmak oldukça etkilidir. Ayrıca, hazımsızlığı önlemek, haftada iki kere ılık banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlı şeyleri terk etmek gerekir.


Migren

Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir. Başağrılı insanları en çok endişelendiren şey bu ağrıya sebep olabilecek faktörler ve özellikle beyin tümörü korkusudur. Başağrılı insanlar sıklıkla "beynimde bir tümör mü var?" korkusuna kapılırlar. Ancak başağrısı nadiren ciddi bir hastalığın özellikle beyin tümörünün haberci belirtisi olarak ortaya çıkar. Bir belirtiler topluluğu şeklinde görülen migrende çoğu kez özellikleri olan bir başağrısı vardır. Kişiyi en fazla rahatsız eden bir özellik olduğu için migren çok şiddetli başağrısının diğer bir ismi olarak algılanmaktadır. Migrenli kişileri en fazla rahatsız eden ve bazı günlük işlerini ve görevlerini aksatabilen veya tam engelleyen temel özellik başağrısıdır. Bu bakımdan migren en basit şekilde tekrarlayıcı bir başağrısı olarak tanımlanabilir.

Migren Başağrısının Özellikleri

Migrenli kişilerin büyük çoğunluğunda başağrısı en azından atağın (krizin) başlangıcında başın bir tarafından başlar. Daha sonraları bir kısım hastada her iki tarafı tutar. Bu özelliği sebebi ile yarım başağrısı olarak da bilinir.
Zonklayıcıdır, giderek şiddetlenir ve genişler, kafa yarısını veya tamamını etkiler. Ağrının şiddeti ve süresi değişkendir. Çok şiddetli olabileceği gibi orta veya hafif şiddette olabilir.
Migren atakları bazı hastalarda haftada birkaç kez olurken diğer bir kısım hastada çok seyrek olabilir. Ancak genel bir ortalama ayda 2-3 atak şeklindedir.
Beraberinde bulantı veya bulantı ile birlikte kusma, ışık ve gürültüden, sesten rahatsız olma vardır. Normal ışık ve sesler çok rahatsız edici olabilir. Bu yüzden bir kısım hastalar karanlık ve sessiz bir odada yatmayı tercih ederler.
Migren nedir? Migren sırasında neler olmaktadır? Sebebi nedir?
Hemen söylemek gerekir ki migren tehlikeli bir hastalık değildir. Kişiyi sakat bırakabilen veya ölüme yol açan bir hastalık hiç değildir.
Migren başağrısının bir diğer ismide vasküler yani damarsal başağrısıdır. Günümüzde migreni başlatan faktörün kesin olarak ne olduğu bilinmemektedir. Sebep belli değildir. Beyindeki bazı kimyasal maddelerin bu işte önemli rol aldığı kabul edilmektedir. Bir kısım kimyasal maddelerin azalması veya etkilerinin gücünde azalma başka kimyasal maddelerde etki artımına sebep olabilir. Bu kimyasal maddelerden özellikle serotonin isimli madde önemli olup damarlar üzerindeki etkide önemli görevi vardır.
Migrenin başlamasına sebep olabilen başlıca faktörler; stres, hormonal değişiklikler, diyet faktörleri, uyku düzeni, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır.

Stres ve Duygular: Emosyonel olaylar migrenin başlamasında önemli role sahiptirler.
Hormonal Değişiklikler: Migrenli kadınların yaklaşık %70'inde ataklar adet döneminde sıklaşır ve şiddetleri artar. Bazı kadınlarda ise migren krizleri sadece adet dönemlerinde olur. Bir kısım kadın hasta özellikle menstrüasyon sırasında olan ağrılarının daha şiddetli olduğunu ifade ederler.
Diyet Faktörleri ve Bazı İlaçlar: Yiyecek ve içeceklerde bulunan bazı maddeler damarlar üzerine direkt etki ederek onları genişletir ve böylece migreni başlatabilirken bir kısım maddeler de daha ziyade dolaylı yoldan etki ederek bazı refleks yollar ile ağrıyı başlatabilirler. Mesela alkol direkt etki ederken kafein ve nikotin gibi maddeler dolaylı yoldan etki etmektedir.
Uyku: Fazla uyku ve uykusuzluk migren krizini başlatabilir.
İklim Değişiklikleri: Bazı migren hastaları iklim ve hava değişikliklerinden etkilenebilirler.
Kişisel Alışkanlıklar, Kokular vs: Sigara migreni provoke edebilir. Bazı ağır kokular migreni provoke edebilir, bu durumlardan kaçınılmalıdır.

Migrenin Seyri
Migren genellikle 16-35 yaş arası başlar. 50 yaş civarında sıklığı azalır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Migren tanısı mutlaka ilgili uzman hekim tarafından konur. Başağrısına sebep olabilecek birçok neden olabileceği ve bunların bir kısmının tehlikeli olabileceği unutulmamalıdır. Teşhis için mutlaka konunun uzmanına başvurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki migren tedavisi olan bir hastalıktır.

Migreni Önleyici Yöntem ve Tedaviler

Bu bölümde migren baş ağrısını önlemek için günlük yaşamda uygulanabilecek yöntemler yer almakta. Ancak unutulmamalıdır ki bu yöntemlerin bir kısmı bu konuyla profesyonel olarak ilgilenen kişilerden destek alınarak yapılmalıdır.

Yaşam tarzının düzenli olması
Düzenli uyumak
Düzenli yemek yemek
Bilinen tetikleyicilerden uzak durmak (kafein, eski peynir, et koruyucuları, monosodyum glutamat, salamura ürünler, çerez)
Düzenli aerobik egzersiz yapmak
Duygusal stresi azaltmak
Stresli durumlardan kurtulmak için ileriye yönelik plan yapmak
Biofeedback'i öğrenmek
Meditasyon
Boş zamanlar, hobiler, sosyal aktiviteleri artırmak
Gevşeme tekniklerini öğrenmek
Bireysel/aile psikoterapisi desteği almak
Çevresel etkenlerden kaçınmak
Güneş gözlüğü takın
Dumanlı, kokulu, gürültülü ortamlardan uzak durun
Vücut duruşunuzun düzgün olmasına dikkat edin
Fiziksel teknikler
Isı/buz/ultrasonografi/TENS
Masaj/servikal traksiyon
Boyun kasları için germe ve güçlendirme egzersizleri
Tetik noktası germesi, baskısı ve/veya enjeksiyonu
Osteopatik manipulasyon
Alternatif terapiler
Akupunktur
Akupresör
Terapötik dokunma
Aromaterapi (nane, yeşil elma)
Bölgesek uygulanan merhemler
Bitkiler
Vitaminler (Riboflavin 400 mg/gün, magnezyum)
H.A.E

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home