ÖĞRENCİYE BAK AİLESİNİ TANI
Öğrenci ailenin aynasıdır.
Aileyi hiç tanımadan o çocuğun nasıl bir aileden geldiğini,ailenin nasıl bir kültüre sahip olduğunu,çocuğa nasıl davranıldığını,anne-babanın birbirine nasıl davrandığını anlamamız mümkündür.En azından yüzde 75-85 oranında iyi bir tahmin yapabiliriz.
Bu konuda uzman olduğumu iddia etmiyorum ama bunca yıllık meslek hayatımda edindiğim tecrübelerime göre öğrencinin belli bir olayda verdiği tepki,evde annesinin yada işte babasının verdiği tepkiyle örtüşür.Erkek öğrenci babasının ,kız öğrenci annesinin modelidir.Pek az istisnalar dışında bu böyledir.
Veli toplantısında tahminlerimizde ki haklılık payını daha net görme şansımız olur.Eğer bir öğrenci sürekli diğer arkadaşlarına karşı kıskançlık duyuyorsa,sürekli hırçınsa,sürekli bela çıkarmak için aranıyorsa,derste huzursuzluk çıkarmak için konuşmadan bile gizlice sıraya vurarak,ayağını yere vurarakta olsa illa gürültü çıkarmaya uğraşıyorsa,arkadaşlarının mallarını çalmaya yada çalmasa bile zarar vemeye yelteniyorsa,durumu kabul etmeyip sürekli bir muhalefet halindeyse,arkadaşlarını aşağılıyor,onlara lakap takmaktan,iftira atmaktan çekinmiyorsa,yalan söylüyor ve işin kötüsü söylediği yalana kendisi de inanıyorsa ve bunun gibi sayabileceğimiz olumsuz öğrenci özellikleri gösteriyorsa bunun temel nedenini ailede aramak gerekir.
Bu tip öğrencilerimiz evde okuldakinin tam aksi davranışlar da gösterebilirler.Yani veli ile görüşme yaptığımızda veli ,çocuğu için anlatılanlara asla inanmaz,inanmak istemez.Çünkü çocuğu evde kuzu gibidir.Ya evde çocuğa tam bir baskı vardır yada kendini ifade edebileceği bir ortam çocuğa sunulmuyordur.Çocuk evde gayet pasiftir.Nasıl olsa ertesi gün okulda tüm bunların hıncını çıkaracaktır.Bu konuda aile ve çocukla ciddi rehberlik yapmak zorunludur.Diğer ders öğretmenlerinden de yardım istenmelidir.Çünkü bu çocuk günah keçisidir ve okulda ne zaman faili meçhul olumsuz-kötü bir olay olsa suç direkt bu çocuğun üzerine kalır.Herzaman aşağılanır,hep uyarıldığı,kötü bir şöhreti olduğu için O’da bunu kanıksamış ve kendini değiştirmek için uğraşmaz aksine şöhretine layık olduğunu her fırsatta gösterir davranışlar sergiler.
“Bir kişiye ne derseniz O olur”.
Oysa bu tip öğrencileri kazanmanın tek yolu onları aslında iyi öğrenci olduklarına inandırmaktır.Tabii ki bu zor ve uzun bir süreçtir.Ve genellikle daha kolay yol seçilir:Öğrenci hakaret-dayak-korku ile sindirilir ve Onun asla değişmeyeceğine inanılır.Benim en çok ilgilendiğim öğrenciler işte bu gruba girerler.Ben onlara görev,sorumluluk verir”bu işi ancak senin en iyi şekilde yapacağına inanıyorum”derim.İşin sonucu ne olursa olsun”beni yanıltmadığın için teşekkür ederim,biraz daha dikkatli olursan daha mükemmel bir iş olacaktı”diye devam ederim.Başlarının okşanması,geçerken gülümsemek,herkesin içinde Onu taltif edip,yaptığı en küçük bir işi bile örnek gösterip övmek gibi çook küçücük ve basit davranışlar mucizevî sonuçlar verir.Ben bunu bizzat yaşadım ve bu şekilde çok öğrenci kazandım.Aynı öğrenciden ben başka,diğer bir kişi başka söz ederdi.Oysa bu çocuklara genel davranışın tam aksine davranıldığında tam bir şaşkınlık sergilerler ve bu olumlu davranışlara layık olduklarını beden dilleriyle belli ederler.Ve pes etmeden istikrarlı bir şekilde devam edilirse öğrenci kendi değerinin farkına varır ve gerçekten değişir.Çünkü kendine önem verildiğini hissederler.Ve değerini bilen,kendini adam yerine koyan hiç kimseyi üzmek istemezler.
Evet aile çok önemli,aile-okul-çevre saç ayağıdır.Biri olmazsa tam sonuç alınmaz doğrudur. Ama öyle aileler var ki onlarla beraber bir işbirliği oluşturarak sorunlu çocuğu kazanmak çok güçtür.Aile zaten hayatta kaybettiğini düşünmekte,bırakın gelecek kaygısını taşımalarını günü kurtarırsa kendilerini şanslı hissetmektedirler.O halde biz öğretmenler,eğitim-öğretim hakkını kazanmış her öğrenci gibi bu tip çocuklara da rehberlik edip,bu sıralara gelmesinin layığını vermek durumundayız.”.Evet aileyi bu saatten sonra kurtaramayız,eğitim veremeyiz,değiştiremeyiz ama o çocuğa eğitimin hakkını vermek durumundayız.O sıraları boşuna işgal etmediğini anlatmak,onunla işbirliği yapmak,geleceğimize potansiyel bir suç makinesi adayı bırakmamak zorundayız.Ailesi unutmuş çocuğu ben mi kurtaracağım”düşüncesinde olan bir eğitimcinin,bir vatandaşın gelecekte meydana gelecek hiçbir toplumsal olayda suçlu aramasına hakkı yoktur diye düşünüyorum.
Suçlu arıyorsa da aynaya bakması yeterlidir.
BİYONİKKEDİ
2 Comments:
Sevgili Biyonik Kedi,
Böyle bir öğrenci de oğlumun sınıfında vardı. Ne yalan söylemeli ben de önyargılıydım ama hiç sesimi çıkarmadan beklemeyi tercih etmişim iyi ki. Çünkü bu çocuk veli toplantılıranıda ilk seneler hırsızlıkla suçlanırdı. benim de siteden tanıdığım ve çocuğuma daha okul öncesi nahoş hadiseler yaşatmış bir çocuktu. Sınıf öğretmenleri bu çocuğu dediğiniz şekilde ele aldı ve şimdi bakıyorum da bütün suçlamalardan uzak kaldığı gibi çocuğun yürüyüşü bile değişti. Bütün bunlar sınıf öğretmeninin yüreklendirmesiyle oldu. Çünkü aile yine eski aile. Babası hala biri çocuklarını şikayet ettiği zaman yakalayıp dövüyor çocuklarını. Ama bu çocuk artık asi değil. Ondaki gelişmeleri şaşkınlıkla izliyorum.
Sizinle birlikte bütün öğretmenlerin, öğretmenler günü kutlu olsun.
Sevgili Nicomedian,
tüylerim diken diken oldu inanın,böyle öğrencilerimin kazanıldığı günler aklıma geldi birden.Bu sonuç o kadar olağanüstü bir hazdır ki sizde farketmişsiniz bakınız,ne güzel:)))Dediğiniz gibi aileyi bu saatten sonra değiştirmemiz imkansız bari çocuğu kurtaralım değil mi?O çocuklar neden okula geliyorlar ki,eğer dışarıda da okuldaki aşağılamayı göreceklerse okulun,eğitimin bir mânası kalaz ki.O sıraları işgal etmelerinin bir anlamı,önemi olmalı diye düşündüm hep.
Tebriğiniz için ayrıca teşekkür ederim,sevgiyle kalınız.
Yorum Gönder
<< Home