YETISKIN EGITIMI

“İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım”

Batman’da kadın intiharları... Güneydoğu’da namus cinayetleri... Son yıllarda basında sıkça rastladığımız haberler bunlar. Ülkemizde özellikle Ankara’nın doğusunda doruğuna çıkan bir kadın sorunu var. Bugüne kadar hep ‘erkekleri yetiştiren annelerdir; öyleyse önce onları eğitmeli’ deniyordu. Oysa eğitilen kadın karşısında bir kör zihin bulduğunda ne olacak? Yalnız kadınların değil aynı zamanda yetişkin erkeğin de eğitilmesi gerekiyor. Ortak yaşam sürdürmenin en önemli kuralı birlikte aynı yöne doğru bakmak bence. Çocukları yetiştirirken hem annenin hem de babanın bilinçli olması gerekmez mi? Bunun güzel bir uygulaması bizde de yapılıyormuş meğer.

Meral Tamer’in bir yazısından (Milliyet, 30.3.2006) öğrendiğime göre Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden gelen talep üzerine 2 yıldır, askerliğini yapan gençleri kadınlara nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitiyormuş. Bugüne kadar 800 bin eri eğitmişler. Bu bir günlük eğitimde askerlere, eşlerinin isteklerine saygı duymanın önemi ve bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaya eşlerin birlikte karar vermesi gerektiği de öğretiliyormuş...
Öte yandan TSK, askeri eğitimde kullandıkları Yurttaşlık Bilgisi kitabının 20 sayfasını da erkekleri kadın konusunda eğitime ayırmış. TSK Yurttaşlık Bilgisi kitabında askerlere, "Kızlarınızı okula gönderin", "Kızlarınızı, erkek çocuklarınızdan ayırmayın", "Eşlerinizi, annelerinizi dövmeyin," gibi davranışlar öğütleniyormuş. Askeriye denince benim aklıma hep katı disiplin ve sorgusuz sualsiz itaat gelirdi şimdiye kadar. Artık bu yararlı uygulama da gelecek.

Sadece Doğu yörelerinde değil Batı’da da erkekler eşleriyle ya mırıl mırıl bir sesle çocuksulayarak konuşuyor; ya da katı ve tok erkek sesiyle, ‘sen bilmezsin, ben bilirim’ edasıyla. Erkek kadının karşısında diğer erkeklerle konuştuğu sesiyle konuşmalı oysa.

Bunu da geçelim. 21. yüzyılda hangimiz feodal düşünce biçimlerinin kadınlar üzerinden ailelere getirdiği yıkımı ve acıları savunabiliriz? Yasal önlemlere rağmen önü bir türlü alınamayan namus (?) cinayetlerini haklı bulmak mümkün mü?

Askeriyenin yaptığı bu doğrultuda belki de bir küçük adım. Ama bir anlayış değişikliği işte. Bu açıdan takdir ediyorum ve bir yandan da hayıflanıyorum. Çünkü ülkemizde anlayış değişikliklerinin hep tepeden inme olmasını istemiyorum. Bu farkındalığın toplumun dayatmasıyla ve toplumun fertleri tarafından seçilmiş temsilcileri eliyle hayata geçirilmesini tercih ederdim.

İki kişilik mutluluk olmaz mı? Erkekler, kadınlar ve çocuklarla doğal sesleriyle konuşmayı başaramazlar mı? Neden olmasın!

Şairin dediği gibi “şu aranıp duran korkak ellerimi tut/ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım.” Pekala bu ülkede de kadın erkek el ele tutuşup göğe bakabilir. Bu da olacak. Erkek ve kadın birbirlerine doğal sesleriyle hitap etmeyi başardıkları zaman...

Nicomedian