... SORUNU CÖZERSEN ONU BIR GÜN ICIN ÖZGÜR KILARSIN, BIR INSANA SORUNLARINI CÖZMEYI ÖGRETIRSEN ONU HAYATI BOYUNCA KENDINDEN EMIN KILARSIN. blog layouts

BIR INSANIN CAHIL OLDUGUNU BILMESI / ILME ATILMIS ILK ADIMDIR

Cumartesi, Kasım 25, 2006

İĞNE VE ÇUVALDIZ

Myspace layouts



İş başvuruları sebebiyle özgeçmiş hazırlama uzmanı olan genç arkadaşlar daha iyi bilir.
Orada bir de yabancı dil bölümü vardır. Hani doldursak mı doldurmasak mı, ya da ne yazsak diye tereddütte kalabiliriz bazen.
Intermediate...
Pre / Upper intermediate ?...
Yani level (seviye) hikayesi böyle uzar gider.
İşverenler, istihdam edeceği kişilerin yabancı dil bilip bilmemesine çok önem verir. Bazen, sektörleriyle doğrudan ilgili olmasa da yabancı dil bileni tercih ederler.
Bir yapı marketi düşünün…
Sanayi bölgesinin tam ortasında olsun…
İhracat ya da ithalatla da uğraşmasın, sadece iç piyasayla ilgileniyor olsun.
İşveren ise önüne gelen iki ayrı özgeçmişten, yabancı dil bileni tercih ediyor.
Çünkü şöyle düşünüyor: ‘ Bildiği yabancı dil, işime yaramasa da, bu daha akıllı ya da kapasiteli, baksana bir yabancı dil biliyor'...
İyi de, sevgili işveren !
Bu onun kapasitesiyle ya da zekasının nispeten daha ileri olmasıyla doğrudan ilgili değil ki.
Nispeten daha geri bir zekaya sahip kişiler de bu dili konuşabilirler.
Yani Türkiye’ de fransızcayı ya da ingilizce’yi akıcı konuşan birisi zeki ya da daha farklı bir kapasiteye sahip olduğu için bu dili öğrenip konuşuyor değildir ki…
Yabancı dil bilinmesine, yabancı dille eğitim verilmesine asla ve asla karşı değilim.
Olamam da.
Bilakis bunun tersini şiddetle savunurum.
Ancak, toplumda yabancı dil bilen birisinin, algılama kapasitesinin yüksekliği yönünden, dil bilmeyenlerden daha üstün olarak kabul edilmesine, ya da zımnen (üstü kapalı) öyle zannedilmesine karşıyım.
Bu işin zeka ile ilgisi falan yok.
Tamamen eğitim de ki fırsat eşitsizliği ile ilgili…
Çok zeki olmayan sıradan bir çocuğu da Birleşik Devletler’e dil öğrenmeye gönderirsiniz o dili öğrenir gelir.
Moğolistan’a gönderirseniz Moğolca, Çin’e gönderirseniz Çin’ce öğrenir gelir.
Yok Türkiye’de yabancı dille eğitim veren bir okula koyarsınız, o sınıfta örneğin Fransızca konuşuluyorsa, bir süre sonra nasılsa öğrenir.
Birleşik Devletlerde akıl hastanelerinde nispeten geri zekalı olanlar hangi dili konuşuyor sanıyorsunuz ?
Moğolistan ya da Çin’ de de aynı şekilde, nispeten geri zekalı olan biri veya bir deli hangi dili konuşuyor ?
İngilizce, Moğolca ya da Çin’ce yi elbette…
Ama aynı kişi, kimyadaki redoks tepkimeleri esnasında hangi tarafa OH (hidroksit), hangi tarafa H eklemesi gerektiğini bilemeyebilir.
Bunların anlatıldığı bir sınıfa konsa bile…
Yabancı dille eğitim veren okullara girmek için araç olarak, sıralama sınavlarında başarı gösterilmesi gereken durumları bu söylediklerimden vareste tutuyorum…
Hülâsa; fırsat verilirse konuşmayı bilen herkes bir yabancı dili öğrenebilir. Bir insanın yabancı dil bilmesi nispeten daha ileri bir algı kapasitesine ya da zekâya sahip olduğu anlamına gelmez.
Yani yurt dışına gitme şansı olmadığı için, ya da bir yabancıyla konuşup bir dil öğrenme fırsatı yakalayamadığı için yabancı bir dil bilmeyen kişiyi nasıl ki kapasite yönünden yetersiz olarak değerlendiremezsek,
hayatının herhangi bir döneminde yurt dışına çıkma şansını yakalayan veya yabancılarla uzun süre konuşabilmiş ve o dili akıcı bir şekilde konuşma fırsatını eline geçirmiş kişiyi de benzer şekilde, kapasite yönünden ileri olarak değerlendiremeyiz.
Fırsat eşitliği yaratıldığında yabancı bir dil öğrenme tamamen yaygınlaşabilecekken, aynı fırsat eşitliği diğer alanlarda, örneğin fizik, biyoloji gibi teknik ya da sosyoloji gibi bir sosyal bilim alanında yaratılsa bile homojen bilgi düzeyi yaratılamaz…
Bu satırların sahibinin havaalanında dış hatlar servisinde yıllarca çalıştığını, binlerce yabancı ile konuşma şansı yakaladığını yani bir yabancı dil bildiğini de unutmayın…
Çuvaldızı bilmem ama ara ara iğneyi kendimize de batırmalıyız…
Yabancı dil bilen okurlar, sinirlenmeden, kasılmadan…
Hepinize iyi hafta sonları
Selâmetle…
BAVER

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home